Aslında, ben kendimi diyetgiller familyasından olarak tanımlayabilirim. Kadınların çok sayıda olduğu bir ailem var ve hemen herkes mutfak keyfine düşkündür. Doğal sonucu “yarat, pişir ve zevk alarak ye” şeklinde bir süreç olmuştur ve elbette ailedeki yeni nesil bile bu şekilde yaşamayı öğrenmiştir.
Ben, bir anne ve iki abla ile birlikte “diyet” kavramıyla erken yaşlarda tanıştım ve kilolu olup olmadığımı sorgulamadan, zaman zaman “diyetler” yaptım: Kalori diyeti, karbonhidrat diyeti, meyve diyeti, sebze diyeti, yaz diyeti, kış diyeti, lahana diyeti, annemin diyeti, ablamların diyeti, kan grubu diyeti, uzayıp gider bu liste. Şimdilerde diyet tuzaklarına düşmüyorum, ama unlu ve şekerli maceralarıma bir süre ara verdim.
İşte bu yüzden arşivimden çıkan bir dilim kek:
Malzeme
2 yumurta
1 çay bardağı şeker
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çay bardağı süt
1 fiske tuz
3 yemek kaşığı kakao
1 tatlı kaşığı zencefil
1 paket kabartma tozu ( 1 çay kaşığı eksik)
5 çay bardağı un
Yumurtalar şekerle iyice çırpıldıktan sonra kalan malzemeler eklenerek iyice karıştırılır. Yarısı yağlanmış kalıba dökülür.
Arasına dökülecek karışım için malzeme:
1küçük paket süt kreması
1 yumurta
½ çay bardağı şeker
1 çay kaşığı kabartma tozu
4 yemek kaşığı tepeleme un
Bu malzemeler de iyice karıştırılıp kakaolu karışımın üzerine yayılır ve kakaolu karışımın diğer yarısıda bunun üzerine dökülür. Önceden ısınmış 180 derece fırında 20 dakika pişirilir. Ilıyınca şekersiz olarak hazırlanmış 1 su bardağı kakaolu süt dökülür. 1 küçük paket süt kreması, 1 büyük paket beyaz çikolata (eritilmiş) ve 1 yemek kaşığı pudra şekeri çırpılır ve kekin üzeri kaplanır.
Acaba “Yemek için mi yaşamalı; yaşamak için mi yemeli” ?????