Bahçeden.....

“Ne ekersen onu biçersin”.

 

 

Yaz ortalarında toprak altına yerleştirdiğim yarım patatesler önce minik fideler halinde topraktan fışkırdılar. Sonra beyaz çiçekli birer dal oldular.

 

 

Sonra da solan yapraklarıyla toprak altından toplanmak istediklerini haber verdiler.

 

Güz güzeli

Ayvalar  arkadaşımın  ağacından .....

 

Tatlı bahane, dostluk şahane.....

 

 

Enginardan kalma.....

Yazılar, öyküler gezintiye çıktı. Yemek yapmaya devam.....

Enginarlar az tuzlu ve limonlu suda haşlandı. İnce kıyılmış soğan ve ıspanak tuz ve karabiber ilavesiyle az zeytinyağında sotelenip enginarların üzerine yerleştirildi. Üzerine süzme yoğurt, sarımsak ve hardaldan oluşan sos dökülüp, zeytinyağı gezdirildi ve pul biber serpildi.

Salata

Bahçeye bahar gelirken,

 

 

 

 

bir yandan da sonbahardan kalan son ıspanaklar toplanıp,

 

 

 

 

 

tazecik körpecik salata yapıldı. 

 

 

 

 

İçine yazdan kuruttuğum domateslerden ekledim. Biraz keçi peyniri ufaladım. Biraz taze soğan, limon suyu ve sızma kattım.

 

Ekmek

Bilemeyiz diğerlerinin hüzünlerini. Aslında saklıdır bakışlarda, kelimelerde, davranışlarda. Belki de öncelik hep kendi hüzünlerimizde olduğu için bilemeyiz, farkedemeyiz.

 

 

Karışık Ekmek

 

 

1.5. su bardağı yulaf unu

1 su bardağı tam buğday unu

1 su bardağı yulaf ezmesi

  

1 çay kaşığı zencefil

1 çay kaşığı tuz

1 çay kaşığı kırmızı pul karabiber

2 tatlı kaşığı kuru maya

1 çay kaşığı pekmez

1.5  su bardağı ılık su

1 avuç ay çekirdeği
 

 

Önce kuru malzemeleri karıştırdım. Pekmezi ve suyu ekleyerek iyice yoğurup mayalanmaya bıraktım. Kabardıktan sonra şekil verip üzerini az ıslattım ve ay çekirdeği koyup kırmızı pul biber serptim. 200 derecede pişirdim.

Ekmek

3.5. su bardağı yulaf unu

1 su bardağı yulaf ezmesi

1 tatlı kaşığı tuz

1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber

1 tatlı kaşığı mahlep

2 tatlı kaşığı kuru maya

1 çay kaşığı pekmez

2 su bardağı ılık su

 

 

 

 

Önce kuru malzemeleri karıştırdım. Pekmezi ve suyu ekleyerek iyice yoğurup mayalanmaya bıraktım. Kabardıktan sonra şekil verip 200 derecede pişirdim.

Kurulardan .....

Şu "ne ekersen onu biçersin" sözü ne kadar doğru acaba?

Ebeveyn olunca anlıyor sanki insan. Elbette "ektiğimizi" biçiyoruz. Ama bir yandan da başka ailelerin ektiklerini de biçmek zorunda kalıyoruz.

Ya beğenip kendi biçtiklerimizle harmanlıyoruz,  tebessümle.

Ya da kökünü kurutmaya çalışıyoruz. Zor olsa da.....

Yazın kuruttuğum sebzeler az tuzlu suda haşlandıktan ve süzüldükten sonra, yine yazdan hazırladığım domates sosuyla karıştırılıp üzerine sarımsaklı yoğurt ve zeytinyağı döküldü.