Sanki bazı oyunlar hiç bitmiyor. Ayrık otları gibi.
Tam bitti işte tamamlandı, artık tekrarı olmaz diyecekken, sanki süreçler yaşanmamış gibi ya da tam tersi tekrar tekrar aynı süreçler yaşanıyor gibi bitmediğini farkettiğimiz oyunlar.
Zaman ve mekan kavramının ayırt edilemediği, hatta bir süre sonra senaristlerinin ve oyuncularının kim olduklarının önemini ve anlamını yitirip tek yüze büründüğü, akılların artık almak için uğraşmaktan vazgeçtiği oyunlar.
Tüm zıt kavramların ikili halkalar oluşturduğu, izleyenleri akılları ve duygularıyla çarpışmaya iten oyunlar.
Oyun olduğunu bilmenin bile “oyun bu” dedirtemediği, düşünceleri, duyguları, ilkeleri ürperten türden oyunlar.
Doymamak gibi bir durum var galiba.
Sosisli Çörek
1 su bardağı zeytinyağı
150 gr yoğurt
5 yemek kaşığı ufalanmış yağsız beyaz peynir
1 yumurta beyazı
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
2 yemek kaşığı ceviz
320 gr un
İçine haşlanmış, şerit kesilmiş sosis.
Şekil verip, yumurta sarısı sürüp susam serpip 175 derecede pişirdim.