Bir çorba
gibi karıştırarak yaşıyoruz hayatımızı.
Biraz ondan
biraz bundan. Azıcık baharat, azıcık ot.
Onlar da yetmedi, aman duru suda
yapılmış gibi olmasın, biraz da et ya da
et suyu katsak.
Topaklanmadan
sürekli karıştırarak pişirelim ki kıvamı yerinde olsun, çorba gibi çorba olsun.
Tadı bana
iyi geldi ama ya sunduğum diğer insanlar beğenirler mi acaba? Önemli mi, emek
verdim ben yarattım ve beğendim. Onlar da kendi çorbalarının tadına baksınlar.
Kerevizin kendisi, yaprağı ve sapı, patates, havuç, kuru soğan, sarımsak, yazın kuruttuğum biberler, tavuk suyu, dereotu, yazın yaptığım domates sosu, sızma. Hepsinden biraz bir tencereye kondu ve pişirildi. Sonra blenderdan geçirildi. Üzerine yazın kurutup yaptığım pul biberler ve nane serpildi. Lifli un ve yulafla yaptığım ekmekle servis edildi.
2 yorum:
Ben hafif baharatlı , azıcık tuzlu karışık bir hayata razıyım valla :)
Dün akşam ben biraz da ıspanak kattım çorbama domates sosu koymadım. Üstüne çörek otu. Oh mis gibi :)
Oğlum ne çorbası yaptığımı artık sormuyor. Ortaya karışık işte :)
Elllerine sağlık Betülüm nefis görünüyor.
Sevgiler
Merhabalar sevgili Yenek kutusu, bu kutuda gördüm ki dostluk var, sevgi var, samimiyet var hatta tadını tuzunu daha da güzelleştiren çokça içtenlik var. Bende seni takip edeceğim bundan böyle paylaşmak için buradayız ya bundan daha güzel ne olabilir değil mi? Güzel bloğuna kocaman sevgiler..
Yorum Gönder