26 Şubat 2011

Bir ot olsaydım pazı olurdum .....

Biz zaman zaman hüzünle çok iyi anlaşıyoruz.
Bazen bir tarih eşliğinde, bazen bir koku, bir mimik veya davranışla birbirimize olan yakınlığımızı itiraf ediyoruz.
Mesela bahçede boy gösteren sümbül, önce baharın kokusuyla birleşip sevindirirken, birden bir duygu taşımadan plastik saksı ve üzerinde anlamsızca buruşturulmuş kağıt ve kocaman rüküş bir fiyonkla hediye edildiği günden çıkıp geliyor hüzün yanıma.
Ya da söylenmeyen ama havada uçuşan anlamını yitirmiş kelime yığınlarıyla kimseye hissettirmeden birbirimize olan saygımızı itiraf ediyoruz göz kırparak.
Geçmişten bir sahne tekrarlandığında gülümsüyoruz içten içe, nasıl iç acıttığını fısıldayarak.
Didişiyoruz bazen de gereksizce, artık sahip olmadığım şeyleri koruyarak bana hatırlattığı için.
Muhtemel bir boşluğu doldurduğu için de seviyorum onu gizlice.
Böyle anlaşıp sevince ve saygı duyunca hüzünle birbirimize, geleceği de seyrediyoruz ara sıra beraber: İyi ki birbirimizi çözdük, anlıyoruz diye içe akan damlalarla.


Pazılı Salata




Az zeytinyağında sotelenmiş ve ince kıyılmış pazı
Kendi suyunda az tuz ilavesiyle sotelenmiş mantar
İnce kıyılmış kuru domates
Tuzlu ve az zencefilli suda haşlanıp ince kıyıldıktan sonra pazının arkasından aynı tavada biraz kızartılmış tavuk göğsü
Ceviz içi
İnce kıyılmış taze soğan

Sos: Nar ekşisi, limon suyu, bal, sarımsak, kırmızı pul biber ve sızma
Üzerine ceviz



Google