10 Ocak 2012

Mantar

Hayatımızda öyle bir an vardır ki tam bir nokta olduğumuz.
Evrendeki tüm yogaların, reikilerin, karmaların, pozitif düşüncelerin ve düşünenelerin kralı gelse o andan bizi çıkartamaz ve ışık, enerji vs göndermek şöyle dursun farkına bile varamazlar bu noktanın.
İşte o an aslında gerçek bir karar anıdır. Ya seçilemeyen bir nokta olarak kendi eksenimizde debeleneceğiz, ya da ekseni değiştireceğiz.
Korkuyorsak muhtemelen kendi kendimizi yok edene kadar debeleneceğiz.
Cesaretimizi ve gücümüzü keşfetmişsek yanına heyecanı da koyarak adım atacağız.
Tembel olup hayıflanmak, acınmak kolay. Bir de içten içe kemirmese insanı.
Zor, gerçekten zor: Tüm bildiğin gerçekleri yaşamak için ilk adımı atmak. Çok zor.









İSTİRİDYE MANTARI









Ezineli anneannemizin tarifine az ilave ile pişirdim

1 kg istiridye mantarı : Uçları ve kalın sapları kesildikten sonra limonlu sıda yıkayıp süzdüm.

SOS:

1 limon suyu
½ su bardağı zeytinyağı
3-4 yemek kaşığı ezilmiş keçi peyniri
1 yemek kaşığı dereotu
1 yemek kaşığı çok ince çekilmiş ceviz içi
Karabiber, kırmızı pul biber, zencefil

İyice karıştırdığım sosu “narin mıncıklama” yöntemiyle mantarlara yedirdim ve fırın tepsisine boşalttım. Yarım saat beklettikten sonra, tepsinin kenarlarına bir kaç dilim domates ilavesiyle 225 dereceye ısınmış fırında kendi suyunu çekene kadar pişirdim.







01 Ocak 2012

Tatlı Ekmek

Bedenimin bir yerinde iç sesimin huzursuz, sabırsız ve her duruma çözüm arayan, her şeyi onarmaya kalkışan parçasını durdurabileceğim bir düzen olsaydı keşke:

O sürekli vızıldarken ve ben bu vızıltıları yakalamaya çalışırken başka konuşmaları ve anlamları kaçırmazdım, onunla boğuşmak yerine dinlerdim sakin sakin. Ya da boş gözlerle uzun uzun bakardım etrafımda olan bitene.
Geceleri devreden çıkarabilirdim, böylece çığlıklarıyla uykumu bölemezdi.
Gündüzleri yapmak istediklerimin üzerine çökemezdi.
Kabus gibi senaryolar yazmama engel olurdu.
Diğerlerinin yüzüne böğürmemek için uygun kelimelerden oluşmuş uzun ve derin cümleleri oluşturmama ve bunları aklımda tutmaya çalışmaktan yorulmama engel olurdu. Böylece kendimi çok da kibar ve anlayışlı davranmak zorunda bırakmazdım.

Bana tek başıma davranamayacağımı, her şeyi kontrol edemeyeceğimi hatırlatan iç sesimin bu huzursuz ve sabırsız parçasını susturabileceğim bir düzeneğim yok.



Habersiz, davetsiz bir misafir gibi geliyor ve fena çörekleniyor.








TATLI EKMEK





1 yemek kaşığı erimiş ve ılımış tereyağı
7 adet gün kurusu kayısı
5 adet kuru incir
7 adet güz meyvesi (gerçek adını bilmiyorum)
5 adet çekirdeksiz kurumuş mürdüm eriği
4-5 yemek kaşığı kuru üzüm
3 yemek kaşığı ceviz içi
1 tatlı kaşığı toz zencefil
1 çay kaşığı tuz
2 yemek kaşığı pekmez
Yarım paket yaş maya
540 gr tam buğday unu

Mayayı ¾ su bardağı ılık süt ve 1 tatlı kaşığı pekmezle kabarttım.
İnce doğranmış kuru meyveleri, kuru üzümleri, ceviz içini, unu, zencefili ve tuzu iyice karıştırdıktan sonra mayalı karışımı, pekmezi ve sıkı bir hamur olacak şekilde aldığı kadar ılık suyu ilave ederek hamuru hazırladım. Kabardıktan sonra şekil verip üzerine su sürdüm ve susam serpip 200 derecede pişirdim.
Google