21 Nisan 2010

Beze

"Ne kadar çok olursa o kadar ölmek kolay.
Ne kadar ölmek olursa o kadar saymak kolay.
Ne kadar saymak olursa o kadar bilmek kolay.
Ne kadar bilmek olursa o kadar anlamak kolay.
Ne kadar anlamak olursa o kadar unutmak kolay.
Ne kadar unutmak olursa o kadar yaşamak kolay.

Bunun için o kadar zor
Kolay yaşamak.

Özdemir Asaf, Yuvarlağın Köşeleri, Etika 104”
Beze
Bugüne kadar kitaplardan, izlediklerimden, bloglardan aldığım tüm beze tarifleri benim elimde şebite dönüştüğü için, moralim açısından dönemsel beze krizlerime biraz ara vermek için 2 ufak hile kattım karışıma.

2 yumurta beyazını önce biraz çırptım. Sonra bir fiske tuz ekleyerek biraz daha çırptım. Arkasından 275 gr pudra şekerini parça parça ekleyerek bıkana kadar çırptım. Ve yine katılaşmadı. Ben de 2 yemek kaşığı nişasta ve 3 dolu dolu yemek kaşığı ceviz içi ekledim ve kaşıkla dökerek 160 dereceye ısınmış fırında pişirdim. Fırını kapatıp soğuduktan sonra bezeleri çıkardım.

16 Nisan 2010

Kurabiye

Affetmek bir “erdem” midir? Yoksa kimi zaman bir “salaklık” mıdır?
Sanırım bazı aflar hiç süslemeye, püslemeye, aklamaya, haklı çıkarmaya sığınılamayacak ölçüde “salaklık”tır. Bence bu tür afların özünde yatan gerçekler:
Çaresizliktir.
Yapışkanlıktır.
Kendine acımaktır.
Kendinden vazgeçmektir.
Kendini affedememektir.
Affedilenden hırsını çıkartmak isteğidir.
Çekilen acının başkalarına yüksek sesle ilan edilmesidir.
Kendine duyulan ihtiyacın bitmesini kabullenememektir.
Mağduriyete gösterilen ilgiyle acizce avunmaktır.
İşte tüm bunlar salaklıktır, çünkü kayıtsız şartsız teslim olmaktır, aynı davranışların tekrar edilmesine kucak açmaktır.

Kurabiye



1 yumurta
100 gr pudra şekeri
90 gr zeytinyağı
60 gr su


Hepsini iyice çırptıktan sonra 430 gr Sinangil Badem Aromalı Un ekleyip iyice yoğurdum. 1 saat buzdolabında beklettikten sonra şekil verip, bir kısmının üzerine çikolata şekeri koyup 180 derece ısınmış fırında pişirdim.

12 Nisan 2010

En sevdiğim lezzet

Sevgili Eda mimlemiş beni: "En sevdiğim lezzetler" diye.


En sevdiğim lezzet taze fasulye'dir. Zaten benim için her yemek zeytinyağlı olduğu için "zeytinyağlı fasulye" demem.


Benim pişirme yöntemim basittir: Yıkanıp, ayıklanıp doğranmış fasulyeleri tencereye koyduktan sonra üzerine bolca sarımsak ve taze soğan doğrarım. Bol domates suyu ya da rendesi, tuz, bir adet kesme şeker, az su ve sızma ekleyerek çok fazla yumuşatmadan pişiririm.

Google