30 Kasım 2007

Mısır gevrekli



Bir paket mısır gevreği vardı, şekersiz; robottan geçirip, dolaba koymuştum, kek deneyecektim.
Başka ne yapabilirim diye araştırırken, bir kurabiye tarifine rastladım. Tarif çok kolaydı ve hemen uyguladım:

½ fincan şeker (Şekersiz mısır gevreği kullandım. Şeker kaplı bir tür kullanılırsa, daha az şeker konabilir.)
½ fincan tereyağ (Yumuşayacak)
1 yumurta
3 yemek kaşığı portakal suyu
1 çay kaşığı vanilya özütü (1 çay kaşığı zencefil kullandım)
1.5 fincan un
1 çay kaşığı kabartma tozu
1.5-2 fincan mısır gevreği (ben un şeklinde kullandım)
2 yemek kaşığı kuru üzüm


Şekeri ve yağı iyice çırpıp, içine yumurta, portakal suyu ve zencefili ilave edip, biraz daha çırptım. Başka bir kapta karıştırdığım unu ve kabartma tozunu bu karışıma ilave edip, iyice karışana kadar çırptım. Son olarak mısır gevreği ununu ekledim ve tahta kaşıkla iyice karıştırıp kalıplara döktüm. 175 derece ısınmış fırında 15 dk pişirdim.
Gevrek ve hafif bir kurabiye oldu.

28 Kasım 2007

Kadınlar ve Erkekler ve Yıldönümleri: 23. yıl pastam


Bir dilim mutluluk

Bir dönem ellerden düşmeyen ve aslında çoğumuzun hoşuna giden John Gray'in dediği gibi, gerçekten “Kadınlar Venüs’ten, Erkekler Mars’tan” mı?
Charles Bukowski’nin dediği gibi “.... iyi kadınlar erkeklerin ruhlarını mı ele geçirmek isterler ve pekçok iyi adam bir kadın tarafından köprü altına mı düşürülmüştür”?
İlhan M. Uçkan’ın dediği gibi “.. biz kadınlar için –oyun- neredeyse bir yaşam biçimi” midir?

Yoksa aşk tek kişilik mi?

Veya L. Aragon’un Elsa’ya yazdığı şiirlerde ki gibi “zaman kadındır” mı; yoksa işgal dönemlerinde yazdığı şiirde ki gibi “mutlu aşk yok”mudur, yani aslında “mutlu çift” var mıdır yok mudur?

Bilmem; ama mutlu pastaların olduğunu biliyorum.
Sevgiyle, istekle yapılmış bir pastanın, şekli düzgün olmasa bile, gülerek sunulduğunda sıcaklık yaydığını biliyorum.

Kek için: 3 yumurta ve 1 su bardağı toz şeker iyice çırpılır. 50 gr yumuşamış tereyağı ilave edilerek hamura karışana kadar çırpılır. 1 paket kabartma tozu ve 2 su bardağı un ilave edilip az çırpılır. ½ su bardağı suda 1 yemek kaşığı dolusu kakao eritilp hamura ilave edilir ve tahta kaşıkla iyice karıştırılır. Kelepçeli kalıpta ve 175 C de pişirlir. İyice soğuduktan sonra üzerinden 1 cm kalınlığında bir kapak çıkartılır ve kalan kısmın içi kaşıkla kenarlar dağıtılmadan toparlanıp bir kasede ufalanır.
İç kreması: 2 su bardağı süt, 1.5 yemek kaşığı un, 2 yemek kaşığı kakao, 1 yemek kaşığı şeker muhallebi kıvamında pişirilir. Sıcakken ufalanmış kek içi, 1 paket çikolata, 2 yemek kaşığı ufalanmış fındık ilave edilir ve yumuşak bir hamur yapılır. Çukurun içine iyice yerleştirilir. Kapak kapatılıp, üzerine ve kenarlarına 1 kahve fincanı kakaolu süt yedirilir.
Üst kreması: 1 paket süt kreması, 1 paket erimiş beyaz çikolata, 1 paket vanilya ve 2 yemek kaşığı pudra şekeri.

Kek hali

Doldurulmuş hali

Ve Pasta

27 Kasım 2007

Esra için

Esra ve Zerrin'in birlikte hazırladığı Kevgir Dergisi'nin Aralık sayısında, Esra'nın tarifleri dostlarının uygulamaları ile yer alacak. Bununla ilgili düzenlemenin detayı Selen'in sitesinde yer almaktadır.

26 Kasım 2007

Yeni Hasat ve Etkinlik

Zeytinyağı bir yaşam biçimi. Mutfakta, sofrada, banyoda, ecza dolabında ve belki hala bilemediğim başka yerlerde.
Kokusunu ve tadını aldınızmı bir kez artık vazgeçmeniz mümkün değildir. Hem lezzetinin doyulmazlığı, hem de sağlığa olan etkileri ve katkıları, her gün bir miktar çiğ tüketilmesi için yeterli nedenler.
Sevgili AYSEL detaylı anlatmış.
Zeytinyağı benim için vazgeçilmez, hatta tutku. “Zeytinyağlılar” etkinliği ise benim ilk katılımım olacak.
Zeytinyağı dediysem sadece sızma elbette. Ve, başka yağlarla karıştırmadan.
Mesela “Posalı Zeytinyağı” nın tadı bir başkadır. Erken Hasat olan bu posalının tadına doyum olmaz, tam sabahları içilmeliktir. Posalı deyince, çöktürülmemiş, filtre edilmemiş sızma. Yani tüm fenolik bileşikler içinde, dolayısıyla antioksidan gücü daha da yüksek. Sıcak ve ışık görmediği sürece çökmez. Yeni hasat posalı sızmayı kahvaltılara ayırdım.


Etkinlik içinse yine erken hasat sızma ile “Kuru Börülce” yaptım:


Kuru börülce, öyle kuru fasulye, nohut gibi bir gece önceden suya konmak istemez, kısa sürede haşlanır. Ben de öyle yaptım, biraz dirice kalacak şekilde haşladım. Zeytinyağında bir kaç diş ezilmiş sarımsağı bir iki dakika çevirdim. Domates salçası, biraz biber salçası, bir tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı elma sirkesi, tuz ekledim ve suyunu ilave edip kaynayınca süzdüğüm börülceleri ekledim. Suyunu çekene kadar pişirdim. Üzerini kuru nane yaprakları ve tuzla ovulup yıkanmış kuru soğanla süsledim.

23 Kasım 2007

Üzgünüm

Günlerdir içime işleyen Zerrin'in blog manşetine gitmek için, bugün de önce ana sayfasına uğradım ve üzücü haberi okudum. Sevgili ESRA , bugün büyüleyen mutfağından uzak bir yere gitmiş.
Hem de tam kendi gününü kutlayacakken.

21 Kasım 2007

Geri dönüşüm

Beklemiş ve tadı yerinde, tazeliği bozulmamış, ama tekrar kabul görmeyen yiyeceklerden yeni yemekler yapmak hem hoşuma gidiyor, hem de alt yapı hazır olduğu için kolay buluyorum. Bu yolla pişirdiklerim bitsin diye zorlanmamış oluyoruz. Mesela, az kalmış sebze yemeklerini çorbaya ilave ediyorum, makarnayı ufak tefek ilavelerle fırında makarna yapıyorum, bazı yemekleri böreğe veya omlete dönüştürüyorum.
Geçen gün, bekleyen ve lezzeti yerinde ıspanak yemeğini, içine biraz kaşar rendeleyip, yoğurt, süt ve zeytinyağından yaptığım harcı sürerek 3 yufkayla börek yaptım.

Biraz kakaolu kek vardı. Bugün, süt, mısır nişastası, az kakao ve az şekerle muhallebi yaptım (çekirdek aile ölçüsünde) ve sıcakken içine ufalanmış kek dilimlerini, az tereyağı ve çikolata ilave ederek iyice çırpıp kakaolu muhallebi haline getirdim.


20 Kasım 2007

Sabah 5:30 tuzlusu

8:15 treni gibi.

Bu mutfak sevdası, kokusu insanın içine işlemeye görsün.
Aklıma takılınca zamanın önemi kalmıyor. Evdekiler de bu kokuya uyansınlar ve gitmeden tatsınlar istedim.

Yumuşak bir hamur için:
½ su bardağı süt
½ su bardağı zeytinyağı
1 yumurta beyazı
1 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 çay kaşığı zencefil
2.5 su bardağı un

Birinci iç: Beyaz peynir ve dereotu
İkinci iç: Haşlanmış ve ezilmiş patates, çook az tuz ve karabiber

Hamuru üçe bölüp açtım. Birinci kata peynirli içi, ikinci kata patatesli içi yayıp bardakla yuvarlaklar kesip yumurta sarısı sürerek pişirdim.

Kenarlardan çıkanları tekrar yoğurup, toplar yaptım ve yumurta sarısı sürerek pişirdim.

19 Kasım 2007

Sıcak sıcak



Bir tas çorba ne çok şey ifade eder:
Üşütünce, hastalanınca, midemiz rahatsızlanınca, hafif bir şey yemek istediğimizde, sulu bir şey yemek istediğimizde, kış akşamlarında, ramazan sofralarında, kimi zaman sabah kahvaltısında, kimi zaman ağır yemeklerin ve uzun süren bir gecenin ardından, evde yemek olmadığında.
Çorba da benim için kurabiye gibi sınırları zorlayan bir yiyecek. Pek çok şeyden yapılabilir, hatta dolapta bekleyen yemeklerden bile, haşlanan sebzelerin, etlerin suyundan.
Hava ılık, ama benim içim üşüyor bu gün gerçekten. Hediye gelmiş ev yapımı tarhana vardı, biraz beyazdı. Yarı domates suyu ve yarı su ekleyerek pişirdim. Üzerine, Laleli’de beraber çalıştığımız Cemal arkadaşımın sosundan yaptım: Sızma, sarımsak, nane ve nar ekşisi.
Yanına da nohut unu ve kepekli un karıştırarak yaptığım ekmekten.

17 Kasım 2007

Kara çörek

Zeytin Ağacı: Böyle bir ağaç var mı, herşeyinden yararlanılan: yaprağı, meyvesi, meyvesinin suyu, çekirdeği. Hele suyu: İçtikçe, yedikçe sağlık ve lezzet veren; sürdükçe iyileştiren ve güzelleştiren; sabun yapıp insanın tenini yumuşatan. “İnsanlığın tanıdığı ve bilerek kullandığı ilk bitkisel yağ olan ve doğal haliyle kullandığımız zeytinyağı sadece yağ değildir, aynı zamanda insan vücudunun ihtiyacı olan antioksidanların zengin bir kaynağıdır der Doktor Yahya Laleli. "
Çayın yanına zeytin ezmeli çörek yakışır. Dostlar gelirse sunmak için.
Zeytin ezmesini çevirme zeytinlerimden yapmıştım: Çekirdeklerini ayıklayıp, biber salçası ve ceviz, sarımsak ekleyip robotta karıştırıp, içinde iri zeytin parçacıkları olan bir ezme yapıp, kavanoza doldurup üzerine biraz sızma gezdirmiştim. Sıcak ekmekle kahvaltıda güzel oluyor diye.


½ su bardağı zeytinyağı
½ su bardağı süt
1 çay kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
1 yumurta
1 su bardağı zeytin ezmesi
3 su bardağı kepekli un

Hamuru bir süre buzdolabında dinlendirdikten sonra, bardakla yuvarlaklar keserek 180 o ısınmış fırında pişirdim.

14 Kasım 2007

Bugün aklıma takılanlar: Lezzetli benzetmeler

Kiraz dudaklı
Elma yanaklı
Badem gözlü
Zeytin gözlü
Pancar gibi
Fasulye sırığı
Çikolata renkli
Buğday tenli
Fıstık gibi
Lokum gibi
Şeker gibi
Pancar gibi
Tatlı dilli
Kabak kafalı
Pırasa saçlı
Mısır püskülü
Balık hafızalı
Turşu suratlı
Nohut oda, bakla sofa
Eklenti:
Yaren'den : Fındık burunlu
Tijen'den : Benim küçük balkabağım

Bunlar aklıma peynirli böreği yaparken takıldı:

3 yufka
2 su bardağı süt
½ su bardağı zeytinyağı
1 su bardağı ufalanmış beyaz peynir
½ su bardağı rende kaşar peyniri

İki yufkayı ufak parçalara bölerek tüm malzemeyle iyice karıştırdım. Üçüncü yufkayı yağlanmış kaba kenarları dışarıda kalacak şekilde yaydım. Karışımı döküp kenarlardaki yufkayı kapattım. Bir saat kadar buzdolabında dinlendirdim. Üzerine yumurta sarısı, süt ve zeytinyağını çırpıp sürdüm. Susam gezdirip 180 o de kızarana kadar pişirdim.

12 Kasım 2007

Kurabiye mi dediniz?

Kurabiye olmazsa olmaz.
Hem yapması zevkli, hem de yemesi zevkli. Bence sınırları olmayan bir şey. Pek çok şeyden yapılabilir. Üstelik fonksiyonel: Mesela çocuklar için yemesi kolay, birde hoşlarına gidecek şekiller ve tatlar oldu mu, eğlenceli. Sonra, hem hamuru, hem de pişirilmiş halleri uzun süre muhafaza edilebiliyor. Yaydığı kokuda cabası.
Geçen gün sabah erken saatte, ev mis gibi kurabiye koksun istedim. Dolaba baktım, neleri biraraya getireyim diye. Mısır nişastasını görünce bir zamanlar yediğim nişastalı kurabiye aklıma geldi, ama tarifi bulamadım. Kafama göre yapayım dedim ve resimdeki kurabiyeler ortaya çıktı.
Tadı un kurabiyesi ile beze arasında oldu, yani arada bir yerde ......


3 su bardağı mısır nişastası
½ su bardağı hindistan cevizi
1 su bardağı pudra şekeri
100 gr tereyağı
½ su bardağı süt
1 yumurta
1 paket kabartma tozu

Yaptığım hamuru 1 saat buzdolabında dinlendirdikten sonra, topları yapıp, tereyağı ile hafifçe yağlanmış tepside 180 o ısınmış fırında pişirdim.

11 Kasım 2007

Balık-ekmek

Eymir, öğrencilik yıllarımdan beri Ankara’da gitmeyi en çok sevdiğim yerlerden biridir. Bugün, başka pek çok hafta sonunda yaptığımız gibi Eymir’e gittik.

Balık-ekmek yemeğe. Orada 4 mevsim açık büfelerden birine, benim en çok sevdiğime. Az yağla pişirilmiş uskumru, yeşillikle.
Eymir, özellikle bu mevsimde çok sakin ve huzurludur.


Bırakayım fotoğraflarım anlatsın:







09 Kasım 2007

İki kişilik

Maeve Binchy’nin eğlenceli romanından esinlenerek “Aşk Mutfakta Pişer” dedim ve iki kişilik tavuk hazırladım.


Wok’da önce bir kahve fincanı zeytinyağında yarım kahve fincanı susamı kavurdum ve bir kaba aldım. Sonra piyaz doğranmış bir adet soğanı ve bir adet küçük doğranmış sarımsağı 2 yemek kaşığı zeytinyağında kavurdum. İnce şerit olarak doğradığım 500 gr tavuk etini ilave edip, tavukları iyice kızarttım.
Sos hazırladım: Bir yemek kaşığı nar ekşisi, bir tatlı kaşığı bal, bir kahve fincanı kırmızı şarap, yarım kahve fincanı su, tuz, kimyon ve az tarçın.
Sosu da tencereye ilave edip, çekene kadar pişirdim ve 1 yemek kaşığı limon suyunu da ekleyip bir iki dakika daha çevirdim. Üzerine zeytinyağlı kavrulmuş susamı döktüm.

06 Kasım 2007

Yağmurlu ve gri bir gün


Hava serin, pencereyi açınca gelen yağmur kokusu çok hoş.


(Kızımın fotoğraf albümünden)


Tam gevşeme günü. Fonda Space-dye Vest (Dream Theater). Bol köpüklü ve sade kahve, yanında geçen gün yaptığım sahlepli kurabiye.



1 su bardağı sütlü sahlep tozu (Tabii yoğun damla sakızı tadını ve kokusunu seviyorsanız.)
1 su bardağı zeytinyağı
1 paket kabartma tozu
2 yemek kaşığı toz şeker
½ su bardağı süt
1 yumurta
3 su bardağı kepekli un

Hepsini yoğurdum. Bir parçasına 2 yemek kaşığı kakao ve 3 yemek kaşığı su ilave ederek yeniden yoğurdum. Açık renkli kısmı açıp arasına kakaolu kısmı koyup rulo yaptım. 1-2 saat kadar dondurucuda bekletip dilimleyerek 180 derecede pişirdim.

04 Kasım 2007

Pazar sabahı


Neşe ile ve beraber hazırlanmış bir kahvaltı masasını pek çok şeye değişmem. Onun için Pazar sabahlarını çok severim. O masayı hazırlamak üşenmediğim şeylerden biridir. Bana, beraber olduğumuzu, paylaşmaktan zevk aldığımızı hissettirir, huzur verir.

Bu sabah uzun zamandır krep yapmadığımı farkettim. (En son Çeşme dönüşü Nihan'cığımın şık kahvaltısında yemiştik). Notlarımı karıştırıp tarifimi buldum ve geç kahvaltı keyfi için krep yaptım:

1 su bardağı elenmiş un, 1 çay kaşığı tuz, 1 su bardağı süt ve 1 yumurta. 10 adet krep çıkıyor.

En sevdiğim ve eğlendiğim kısmı

Benim tercihim "zeytinyağı, domates ve biber salçası, nane-kimyon ve nar ekşisi" ile hazırladığım kahvaltı sosumla yaptığım rulolar oldu.

Ve yine sevdiğim bir söz: En güzel şey, birisiyle birlikte gülmektir, çünkü ikiniz de aynı şeyi komik buluyorsunuzdur. (Gloria Vanderbilt)

02 Kasım 2007

Salata

Bu sabah sevgili Tijen'in "Bir Ot Masalı" na bakıyordum. Gerçekten dediği gibi, otların doğa armağanı olduğunu düşündüm.
Biz otları ve bazı sebzeleri de çiğ tüketmeyi, salata olarak sofraya getirmeyi çok seviyoruz. Son zamanlarda en çok roka ve rokalı salataları sevdik. Bir de kış olur da kereviz olmaz mı, hem de salata olarak.
Yıkayıp doğradığım rokaları, zeytinyağı, limon suyu, biraz nar ekşisi, biraz tarçın ve tuzdan hazırladığım sosla karıştırıp iki kase salata yaptım. Birinin üzerine ceviz gezdirdim. Diğerine de domates, salatalık ve köy peyniri ilave ettim.


Bu gün şifa günü deyip, bir de kereviz salatası yaptım: Üç adet kerevizi rendeledim ve yarım limon suyu ile karıştırdım. Bir büyük kase yoğurt, 1 yemek kaşığı süt,1 çay kaşığı toz şeker, 2 yemek kaşığı ceviz, 3 sarımsak, tuz ve zeytinyağından oluşan sosla karıştırdım. (Ben yoğurt, süt, şeker ve zeytinyağını karıştırarak mayonez kullanılabilecek bazı durumlarda mayonez yerine kullanıyorum).

01 Kasım 2007

Pilavı ve püresi içinde.........

İnceltilmiş tavuk biftekleri (Ben 8 parçadan yaptım).
Sos: Zeytinyağı, tuz, köri, çok az süt, 1 tatlı kaşığı nar ekşisi. Tavukları sosun içinde ve buzdolabında birkaç saat beklettim.
İç: Bir avuç haşlanmış pirinç, 3 adet haşlanmış patates rendesi, kaşar ve 1 adet sarımsak rendesini tavuk parçalarını beklettiğim sos ile karıştırdım ve bifteklerin arasına koyarak üçgen şeklinde kapattım.
Tavuk parçalarını, 3 domates rendesi, 1 yemek kaşığı salça, 1 yemek kaşığı tahin, tuz ve su ile hazırladığım sosla 180 derecede sosunu çekip kızarana kadar pişirdim.

1 su bardağı pirinç haşlamıştım. Artan iç malzemesine kalan pirinci, 1 yumurtayı, 1 paket kabartma tozunu, 1 büyük parça rendelenmiş köy peynirini ilave edip toplar yaptım. Üzerlerine yumurta sarısı sürerek 180 derecede kızarana kadar pişirdim.

Google