30 Ekim 2011

.....



Annemi arıyorum:

Gidebilecek bir yerim olduğunu bilmek için.....

Bana ne olursa olsun, ben ne yaparsam yapayım kapının her zaman sonuna kadar açık olacağını bilmek için.....
İçimdeki, üzerimdeki, aklımda ve kalbimdeki tüm üzüntülerimi benden taşıyacak birinin olduğunu hissetmek için.....
Bana “hatalısın” derken bile benim iyi olmamı isteyen birinin varlığı için .....
“Hayır senin düşündüğün gibi değil” diyebilmek, ya da hiç birşey söylemeden öylece oturmak için .....
Başka kapıları güvenle çarpıp gidebilmek için ....
Birbirimizi ne kadar az anladığımızı bile bile yine de uzun uzun anlatabilmek için .....
“Aç mısın” diye sorulmasını beklemeden mutfağa dalabilmek için .....
Duyabilsin diye sesimin son perdesinden konuşmak ve bir süre sonra bundan yorulmak için .....
Telefonlarımdan silmediğim numaralarını arayabilmek için .....
Hemen hemen çevresinde olan biten pek çok şeye kızdığına kızmak için .....
Endişelerimi endişeli bir şekilde ve yüksek sesimle anlatabilmek için .....
Hastalıklarımı anlattığımı zannederken, kendimi O’nun hastalıklarını dinlerken bulmak için ....
Ben dünyada olup bitenleri anlatırken ve kendine has yorumlarını dinlerken birden konunun market ve fiyat çeşitlemelerine geldiğine gülmek için .....
Anahtarı her zaman unuttuğumdan (belki de kapıyı O’nun açmasını istediğim için), izlediği dizinin sesi zili bastırdığından hafif bir sinirle kapıda reklamların başlamasını beklemek için .....
Her ayrılışımda verdiği benim yapamadığım yemekleri artık yapabildiğimi söylemek ve O’na da götürmek için .....
Bana neden çalışmıyorsun ya da ne kadar erken emekli oldun diye kızmasına kızmak için .....
Yalnızlığımı ve kaçışlarımı O’na hiç anlatmadan ama O’nun kanepesinde sessizce paylaşmak için ......
Google